Uyanış Zili

Çocukken, heyecandan yerimde duramadığım için kalkardım yataktan. Gözlerimi açar açmaz, üstümden yorganı fırlatıp, zıplayarak çıkardım. Her güne eşlik eden ‘Bu gün acaba neler olacak’ diyen meraklı bir sesle, olan her şeye şeker muamelesi yapardım. Belirsizlik korkulacak birşey değil sarıp sarmalanıp içinde huzur bulacağımız birşeydi çocukken…
Yaşam belirsizdi ve çok güzeldi.

Hiç kötü bişey olmamış gibi, hiç kaybetmemişim gibi, hiç itilmemiş, hiç ağlamamış gibi güzel hatırlamak isterim çocukluğumu.

Meğer hepimiz böyle hatırlamaya eğilimliymişiz…

Çocukluğumuz sorunsuz, hasarsız geçtiği için değil… Belki zor hatıralar da durur orda ama, niye ‘çocuklar gibi’ diye başladığımız cümlelere derin bu sevgimiz?

Yanıtı bu yılın Nobel Edebiyat ödülünü alan Lousie Glück vermiş; nasıl etkilendim anlatamam

Tarlalar uzun, çimenlerin kokusu,
taze biçilmiş.
Lirik bir şairden bekleneceği gibi.
Dünyaya bir kez çocukken bakarız.
Gerisi hatıradır.
♥️
Uyanış zili gibi değil mi?