İnsan
Keynote Speaker

İnsan… İnsan kelimesinin, türediği kök olarak iki sözcükten bahsedilir; bunlardan biri üns… Üns, ünsiyet, yakınlık demektir. Bu “yakınlık, yaklaşma, yakınlaşma” insanın diğerleriyle, hemcinsleriyle bir arada yaşamak zorunda olduğunu anlatır. Sosyal bir varlık olduğunu kabilesine, topluluğuna ihtiyaç duyduğunu ima eder, hatırlatır bize.

Bir de nesy = unutmak fiilinden geldiği söylenir. Bu durumda insan, unutkan, unutan demektir.

Neyi unutur… Belki de bildiği tek hakikati… Ölümü…
🌷🌷🌷

Bakamadığımız gözlerdir ölümün gözleri, zannederiz ki kalabalığa karışsak bizi fark etmez, saklanırsak bulamaz, gözlerimizi kaçırırsak tanımaz… Ah bu bizim trajikomik iyimserliğimiz. Oysa odadaki fildir, aldığımız nefesin bir sonrasıdır, hayatın tek bilinen gerçeğidir ölüm. Yaşamı esneten, değerli kılan en güçlü dersidir.

Her ne şekilde gelirse gelsin zordur, erkendir bütün ölümler şairin dediği gibi ama en büyük öğretmendir. Onunla hayatı takdir etmeyi, kutsamayı öğrenebiliriz. Buradaki benliğimiz geçicidir, her şey gibi, dikkatli bakarsak anlarız. Ölüm bir yenilgi değil, hayatın kırılganlığını, kendi kırılganlığımızı fark etmemizi sağlayan en güçlü derstir.

Oturdum… ve bir kaç gündür olanı biteni düşündüm, uzun uzun baktım akanlara, koşullara bağlı olan kırılgan ve cüretkar halimize… 🌷🌷🌷

Kimse kimsenin ölümünü ölemiyor, kimse kimsenin sonuna varamıyor. Kendi ölümüne, kendi sonuna kadar devam ediyor her şey. Bu kadar bilebileceğimiz…

Ve bu nefis kırılganlığın yarattığı eşsiz bir müzik var, tüm kainatı saran ve son ana kadar duyabileceğimiz…

Videoyu izlemek için: https://www.instagram.com/p/B70uKFJA_s5